Aslında gününü geçirdikten sonra yazmamayı düşündüm, sonradan yazmam gerektiğinde karar kıldım. Şöyle ki…
18 Nisan 2000 tarihi iki kişi için özel bir gün. Biri benim, diğeri de bir önceki blogda kendini belli etmiş zaten. Seyredenler bilirler, Magnolia‘ nın başında yaklaşık 10 dakikalık bir bölüm var. Tesadüfler üzerine. Magnolia da öyle bir filmdi. Başlı başına bir tesadüftü. Çok güzel bir tesadüf. İki hayatı birleştiren, ortak tek bir hayata dönüştüren bir tesadüf.
Hayatınızın çizgisini değiştiren bir tesadüf düşünün. Ertesi gün uyandığınızda hiç bir şey eskisi gibi değil. Eksikliğini hissettiğiniz parça yerine oturmuş. Kendinizi bir bütün gibi hissediyorsunuz…
Ben böyle hissetmiştim. Beraber mutlu ve uzun bir hayata!
Seni çok seviyorum Özge!