cnbce.com yenilenmiş

UYARI!
Bu yazı güncelliğini yitirmiştir. Okumaya devam etmeyi planlıyorsanız lütfen yazıdaki bilgilerin artık geçerli olmayabileceğini göz önünde bulundurun.

cnbc-e sitesini yenilemiş. Doğru kullanılamadığında tüm sayfanın flash olması gerçek bir başağrısı olabiliyor fakat cnbc-e’ un ana sayfası çok hoş olmuş. İçerik sayfalarında da flashın yeter miktarda ve yerinde kullanılması tadını bir kat daha artırmış. Web standartları ve erişebilirlik de biraz göz önünde tutulsaymış harika ötesi olacakmış…

Hemen Smallville sayfasına baktım tabii ki. Bölüm özetleri ve önümüzdeki bölümün özet videosu eklenmiş ama üst taraftaki toplu resimde nedense Smallville yazısının altında Pazar 24:00 yazıyor. Sağ altta dizinin saati doğru verilmiş halbuki.

** Düzeltme: cnbc-e’ ye yukarıda bahsettiğim Smallville sayfasındaki ufak hatayı belirten bir e-posta gönderdim. Hemen düzeltmişler. Keşke gönderdiğim e-postaya da cevap verip bir teşekkür etselerdi…

Babam ve Oğlum

16 ve 18 Aralık 21:30 matinelerinde iki kere seyrettim. Klasik Türk filmlerinden farklı bir tadı var. Yoğun bir reklam kampanyası yapılmadı. Ya filmin bu kadar başarılı olacağını tahmin edilmediğinden ya da tamamen pazarlamaya yönelik bir hareketle ilk etapta az sayıda kopyası dağıtılmış. Gelen talep üzerine kopya sayısı artırılarak daha fazla sinemada gösterime girdi. Okumaya devam et Babam ve Oğlum

Bir Roman Polanski filmi

the pianist (piyanist*)

The Pianist Filmde ikinci dünya savaşı sırasında her türlü olumsuzluğa rağmen hayatta kalmayı başarabilmiş, hayatta kalmak için inat etmiş bir insanın gerçek hayat hikayesi anlatılıyor. Wladyslaw Szpilman(Adrien Brody)’ ın otobiyografisinden uyarlanan filmde Roman Polanski‘ nin güzel anlatımıyla Wladyslaw Szpilman’ ın trajik yaşam öyküsü beyaz perdeye taşınmış. 1939 yılında başlayan filmde, ikinci dünya savaşı’ nın Szpilman’ ın ailesi ve tüm yahudi halkı üzerindeki etkileri ve savaşın sonuna kadar Wladyslaw Szpilman’ ın yaşam mücadelesi işlenmiş.

Polonya Radyo’ sunda çalan Szpilman, almanların Polonya’ yıThe Pianist işgali ile birlikte olağan yaşam döngüsünü bırakmak zorunda kalıyor. Yahudilerin kafe, bar gibi yerlere girmeleri, kaldırımlarda yürümeleri hatta parklara girmeleri yasaklanıyor. Kollarına yahudi oldukları belli olsun diye beyaz üzerine mavi yıldız işlenmiş bandajlar takmaları emrediliyor. Uymayanlar cezalandırılıyor. Szpilman ailesi bir süre tüm bu işkencelere dayanıyor. Daha sonra tüm yahudiler toplama kamplarına gönderilirken Wladyslaw Szpilman ailesinden ayrı düşüyor ve yaşam mücadelesi başlıyor.

Filmde alman işgali ve yahudi soykırımı da gerçekçi bir şekilde işleniyor. Aslında bu konular hakkında daha çok yazma isteğim olmasına rağmen başka eleştirileri okuduğumdan ister istemez etkileniyorum ve kendi cümlelerimi kurmakta zorlanıyorum.

Yakın zamanda ülkemizde de gösterilen the ninth gate filmini de yönetmiş olan Roman Polanski bu film ile bu sene yapılan 55. Cannes film festivalinde Altın Palmiye ödülünü aldı.

The Pianistfilmde Wladyslaw Szpilman karakterini canlandıran Adrien Brody rolünün hakkını vermiş. Karakterini çok iyi canlandırmış. Diğer taraftan Szpilman’ ın gözlerinden aktarılan sahnelerin çekimindeki başarı da sizi filmin içine daha da sokuyor.

Filmin müzikleri ve özellikle de piyano soloları çok etkileyici. Soundtrack albümü 11 parçadan oluşuyor.

Son olarak film 148 dakika. Yani yaklaşık iki buçuk saat. Sinemada seyretmeyi düşünüyorsanız hazırlığınızı yapın.

Şuradan beyazperde.com‘ daki film hakkındaki bir kritiğe, şuradan da filmin resmi sitesine ulaşabilirsiniz. şurada ise Polanski ve The Pianist hakkında bir yazı var.

İyi seyirler.